Ayrıldığınızda; Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz Sokağa fırlayacaksınız Sokaklarda dar gelecek Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi Ne denizin mavisi açacak içinizi ne pırıl pırıl gökyüzü Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan Önemli olan sağlık Yaşamak güzel Boş ver her şey unutulur Siz hiç birini duymayacaksınız Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz Ölüme çare bulundu ya da yarın kıyamet kopacakmış deseler basınızı kaldırıp ne dedin diye sormayacaksınız Yalnız kalmak isteyeceksiniz Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak İkisi de yetmeyecek Geçmişi düşüneceksiniz Neredeyse dakika dakika Ama kötüleri atlayarak Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz Gittiğiniz yerlere gitmek Bu size hiç iyi gelmeyecek Ama bile bile yapacaksınız Biri size içinizdeki acıyı söküp atacağını söylese kaçacaksınız Aslında kurtulmak istediğiniz halde o acıyı yasamak için direneceksiniz Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz Herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksınız… Hiçbir şey oyalamayacak sizi ilaçlara sığınacaksınız Bir kaç saat kafanızı bulandıran ama onu unutturmayan Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek Boğazınız düğümlenecek dinleyemeyeceksiniz Uyumak zor uyanmak kolay olacak sabahı iple çekeceksiniz Bazen de hiç güneş doğmasa diyeceksiniz Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler Ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz Nafile Düşüncesi bile tahammül edilemez gelecek Rüyalar göreceksiniz gerçek olmasını dileyeceksiniz Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söyleyeceksiniz Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz Aramayacağını bile bile Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla Yüreğiniz burkulacak Canınız yanacak Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz Onunla hiç bir anınızın olmadı bir yerlere gidip yerleşmek Ama bir umut Onunla bir yerde karsılaşma umudu Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak Gelgitler içinde yaşayacaksınız… Buna Yaşamak Denirse…